0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kayseri‘nin son külekçisi, atadan kalan kültürel mirası yaşatmak istiyor

KAYSERİ – Kayseri’de babadan öğrendiği külekçilik mesleğini 23 yıldır devam ettiren Murat Kuruşçu; babasının vefat etmesiyle kentte mesleği devam ettiren tek zanaatkar olarak kaldı. Kuruşçu; evvelce yoğurt pazarlarında sıkça rastlanan lakin şimdilerde ise konutların köşelerinde nostalji olarak sergilenen cet mirası külekçiliğin yeni jenerasyonlara aktarılması gerektiğini söyledi.

Söğüt ağacından yapılmış ve yoğurt, pekmez üzere besin hususlarını taşımaya yarayan külekler, Murat Kuruşçu’nun eski sanayi sitesindeki işyerinde hayat bulmaya devam ediyor. Atadan kalan kültürel mirasın kentteki tek temsilcisi olan 42 yaşındaki Kuruşçu, çocukluk devrinde babasının yanında mesleği öğrendiğini tabir ederek; “Çıraklık vaktinde babamızın yanına geldik, gittik. Okulu bitirdikten sonra askere gittim. 2001 yılında askerden geldikten sonra devamlı babamın yanında çalışmaya başladım” diye konuştu. Küleklerin yoğurtların ekşimesini önlediğini tabir eden Kuruşçu; “Söğüt ağacından yapılıyor. Şasesi, nesilleri, kulpları söğüt ağacından yapılıyor. Bu ağaçları gidiyoruz tarlalardan alıyoruz, kurutuyoruz sonra burada çeşitli kademelerden geçiriyoruz. Külek, yoğurdun suyunu alıyor. Yoğurdun suyunu çektiği için daha sıkı tutmasına ve ekşimemesini sağlıyor. Katkı unsuru olmadığı için hoş bir yoğurt meydana geliyor. Dışarıda pek bilinmiyor fakat kullananlar mutlu kalıyor” dedi.

“Atalarımızdan kalan yadigar, şimdiki kuşak pek prestij etmiyor”

Atalardan kalan kültürel mirası yeni jenerasyonlara aktarmak istediğini fakat çırak bulmakta zahmet çektiğini de kelamlarına ekleyen Murat Kuruşçu; “4 ay evvel babam vefat edince Kayseri’de bu işi yapan tek ben kaldım. Evvelce birkaç esnaf vardı, onlar bıraktı. Materyal bulmakta biraz ıstırap çektiğimiz için biraz güç bir iş. Şimdiki çocuklar daha çok teknolojik ortamları sevdiği için bu işe pek bakmıyorlar. Bu iş de biraz yorucu olduğu için yanımıza çırak gelmiyor. Bu işi para kazanma maksatlı değil bize atalarımızdan kalan yadigar, kültürel miras olarak düşündüğümüz için severek yapıyoruz. Şimdiki kuşak bu şekil el işçiliğine, bilek gücüne pek prestij etmiyorlar. Bunu atalarımızdan bize kalmış kültürel miras olarak düşünüyorum” sözlerini kullandı.